
Eski adı " Dablar" olan Taraklı'nın Hellenestik dönemde "Bytinia" adını alan bölge içinde olduğu bilinmektedir. Hisartepe'de bulunan iki sarnıç M.Ö. l. bin ile M.Ö. 2000 arasını tarihlemektedir.
Osmanlı Devletinin kuruluşundan önce, Ertuğrul Gazi zamanında, Osman Bey'in Komutanı Samsa Çavuş Sakarya Vadisindeki Sorkun, Yenice Tarakçı (Taraklı) ve Göynük taraflarına akın düzenlemiş, Hırıstiyan ahalinin yaşadığı bu toprakları Bizanslılardan alarak Osmanlı Beyliğinin topraklarına katmıştır.
Taraklı'nın Osmanlı topraklarına katılışı ile ilgili olarak yapılan inceleme ve araştırmalarda fethin tarihi olarak 1289 ile 1293 yılları arasında ihtilaf olmakla birlikte, Taraklı'nın Osmanlı Beyliği topraklarına katılışı Beyliğin Anadolu Selçuklu Devletine yarı bağımlı olduğu yıllara rastlar. Ayrıca Taraklı'nın fethinde Samsa Çavuşla beraber kesin işbirliği içinde olan Harman-Kaya Beyi Köse Mihal'inde etkisi olmuştur.
Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferine çıkarken Taraklı'da konaklayarak Veziri Yunus paşaya yaptırdığı ve şu anda kendi adıyla anılan Yunuspaşa camii diğer adıyla kubbelerindeki kurşunlarla ünlenen Kurşunlu camii 1517 yılında tamamlanmıştır.
Evliya Çelebi Seyahatnamesinde bahsedildiği üzere İlçede halkın şimşir kaşık ve tarak yapması nedeniyle adının Yenice Tarakçı olarak anıldığı belirtilmektedir. Bu isim zamanla halk dilinde Taraklı olarak değişmiştir.
GENEL COĞRAFYA VE YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ |
İlçenin yüzölçümü 334 km2 olup,bu alanın % 20 si tarım alanı, %60 ı orman ve fundalık alan, %10 u çayır ve mera alanı, %10 u tarım dışı alandır.
Taraklı, Marmara Bölgesinin Doğusunda Sakarya İli sınırları içindedir. Başkent Ankara'ya 270 Km.dir. Başkentin Kuzey Batı kısmında yer almaktadır.
Taraklı İlçesi ormanlık bir arazi yapısına sahip olup dar bir vadide kurulmuştur. Etrafı yüksek dağ ve tepelerle çevrilidir. Deniz seviyesinden yüksekliği 485 metredir.
İlçenin doğusunda Bolu İli Göynük İlçesi, batısında Geyve İlçesi, güneyinde Bilecik İli Gölpazarı İlçesi ve kuzeyinde Akyazı İlçeleri bulunmaktadır. İlçe Marmara bölgesinde olmasına rağmen Karadeniz iklimine sahiptir.
Taraklı İlçesi ve çevresinde bir yılda dört mevsim yaşanır. Genelde kış mevsimi Kasım ayında başlar ve Nisan-Mayıs ayına kadar devam eder. Kar erken yağar ve erken kalkar. Yazlar, kurak ve geceleri soğuktur. Kış mevsiminde ise kar az yağar fakat ayaz ve don olur. İlkbahar donları genelde meyve bahçelerine zarar verir.
Doğal bitki örtüsünü ormanlar oluşturmaktadır. Dağların ve ormanların etekleri fundalıklarla kaplıdır.
İklim ve Bitki Örtüsü
İlçemiz Marmara bölgesinde yer almasına rağmen ilçenin genelinde karasal iklim özellikleri görülmektedir.
Taraklı İlçesi ve çevresinde bir yılda dört mevsim yaşanır. Genelde kış mevsimi Kasım ayında başlar ve Nisan-Mayıs ayına kadar devam eder. Kar erken yağar ve erken kalkar. Yazlar, kurak ve geceleri soğuktur. Kış mevsiminde ise kar az yağar fakat ayaz ve don olur. İlkbahar donları genelde meyve bahçelerine zarar verir.
Doğal bitki örtüsünü ormanlar oluşturmaktadır. Dağların ve ormanların etekleri fundalıklarla kaplıdır.
İlçe Merkezinde 1 Genel lise, 1 Yatılı İlköğretim Bölge Okulu, 2 adet Sekiz Yıllık İlköğretim Okulu ve 1 Bağımsız Anaokulu (Zübeyde hanım) ile Yenidoğan ilköğretim okulu bünyesinde 1 Anasınıfı ile Eğitim ve Öğretim yapılmaktadır. Diğer üç okulumuz da (Mahdumlar, İçdedeler, Dışdedeler, ) birleştirilmiş sınıflı İlköğretim okulu olarak Eğitim Öğretim yapılmaktadır.
İlçemizde 2010-2011 öğretim yılında 907 öğrenciden 478 si Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda eğitim öğretim görmüşlerdir bu öğrencilerin 290'i taşımalı sistemle gelmekte olup, 180 öğrenci de yatılı pansiyonda kalmaktadırlar. Merkez Atatürk İlköğretim Okulunda 243 öğrenci, Yenidoğan İlköğretim Okulunda 142 öğrenci, Köy İlköğretim Okullarında 42 öğrenci ,Orta Öğretim kurumu olan Taraklı Lisesinde ise 104 öğrenci öğrenim görmektedir. İlçemizde okul çağındaki nüfusa göre okullaşma oranı ilköğretimde %.97,52 olmuştur. Orta öğretim de ise bu rakam %65,91 dır. Sayısal verilerden görüleceği üzere ortaöğretimde okullaşma oranı düşüktür bunun nedeni ilköğretimde taşıma ve yatılı olarak eğitim, öğretim gören öğrencilerimizin orta öğretimde bu imkana sahip olamamalarıdır. Bu yüzden ilçeye bir adet pansiyonlu Çok Programlı Lise açılması gerekmektedir.
Ayrıca İlçemiz merkez ana okulunda 57 ve köy okullarımızda da 10 olmak üzere toplam okul öncesi öğrenci sayısı 2010-2011 yılı için 67'dir. Okul öncesinde okullaşma oranı ise ilçe merkezinde %49,14 iken köylerde bu oran düşmektedir.(%10,42). Bunun nedeni köylerimiz de 0-6 yaş gurubunda köyler itibari ile sınıf açılabilmesi için gereken sayıya ulaşılamamasıdır. Ayrıca öğretmen eksikliği de bunda etkilidir.
Merkezde derslik başına düşen öğrenci sayısı 24, köy ilköğretim okullarında ise 10,5'tir.
KÜLTÜR VE TURİZM |
Taraklı´da Kültür
Sakarya'nın eski Osmanlı evleriyle ünlü tarihi Taraklı ilçesi kültür turizmin gözdesi oldu. 5 yıl önce yolu bile bilinmeyen Taraklı'daki tarihi eserlerin onarılması ve yoğun tanıtım çalışması, ilçenin kaderini değiştirdi.
100?ü aşkın tescil edilmiş ev ve konaklar ile Mimar Sinan tarafından yaptırılan 493 yıllık Yunus Paşa Camisi Taraklı'ya gelenleri kendisine hayran bırakıyor. "Tarihi eserlerde yapılan onarım çalışmaları ve tanıtım çabalarıda İlçenin son yıllarda kültür turizminin gözdesi haline getirerek turlara dahil edilmiştir.
Bir zamanlar yolu bilinmeyen Taraklı artık önemli bir kültür turizm merkezi gelmiş "İlçede tarihi yapılarla ilgili büyük bir restorasyon çalışmalarına başlanılmış Tarihi çarşıda bulunan 64 dükkanın 55?i onarılarak evlerin yüzde 20?si bakım tadilatı yapılması Taraklı'nın çehresini değiştirmiştir. Sakarya'nın en uzak ve dağlık bölgesinde bulunan ilçemize Sakarya, diğer ilçelerden, hem de yurtdışından en çok gelinen, ziyaret edilen ilçelerin arasında girmiştir.
Taraklı'nın bozulmamış tarihi dokusunu muhafaza etmesi sebebiyle büyük ilgi görmekte olup, Osmanlı ahşap mimarisinin en güzel örneklerini barındırmaktadır. "İlçedeki tarihi dokuya ilgi her geçen gün artmakta olu, Taraklı'yı bir kere gelip gören bir daha gelmek istiyor. Çünkü huzur veren tarihi yapısı insanları buraya çekiyor. Türkiye'ye gelen yabancı turistler de Taraklı'ya uğruyor. Kültür turizminin ölü kabul edildiği yaz aylarında bile Taraklı büyük ilgi görmekrtedir.
Yunus 493 Yıldır Dimdik Ayakta Duruyor
Taraklı'da Osmanlı Sadrazamlarından Yunus Paşa tarafından 1517 yılında Mimar Sinan'a yaptırılan Kurşunlu Camii'nin ziyaretçilerin en çok uğradığı yer olmakla birlikte "Bu güne kadar onlarca deprem gören cami hala dimdik ayakta. İnsanların inanası gelmiyor. 493 yıllık cami yıllara meydan okuyor. Cami ilginç mimari özelliği ile dikkat çekiyor. Mimar Sinan yapıya taş bloklar yerleştirirken taşın ortalarını oyup demir çubuk yerleştirdikten sonra üzerine harç yerine eritilmiş kurşun döktürmüş. Cami bu sebeple sağlamlığı ile ender eserlerden biridir. Ayrıca yanında bulunan hamamdan döşenen tesisatla alttan ısınma özelliğine sahiptir.
TURİZM
Kültür Turizmi
Yusufbey mahallesinde bulunan yaklaşık beş asırlık çınar ağacı kültür Bakanlığınca doğal anıt olarak tescillenmiştir.
Yavuz Sultan Selim'in Veziri Yunuspaşa tarafından Mısır seferine giderken yaptırılan Yunuspaşa camii Sakarya İlindeki en eski tarihi eser olarak yaklaşık beş yıl önce Vakıflar Genel Müdürlüğünce onarımdan geçirilmiştir. Caminin doğusunda yer alan hamamında camii ile birlikte yapıldığı sanılmaktadır.
İlçe merkezinde Yunus Paşa Cami'ne yakın bir yerdedir. Hamamın ilk yapıldığı yıllarda, hamamdan çıkan buhar, yakınındaki Yunus Paşa Camii'ni merkezi sistemle alttan ısıtılmasında kullanılmıştır.
Termal Turizmi
Taraklı´ya bağlı Hacıyakup Paşalar köyündeki Bizans döneminden kalma kil hamamı kaplıcaları hastalıklarına şifa arayanlar tarafından tercih edilmektedir.
Konumu: Sakarya İli Taraklı İlçesi Hacıyakup Köy sınırları içinde yer alan kaplıca alanı Taraklı-Geyve Karayolu üzerinde bulunmaktadır.
Ulaşım Olanakları: Kaplıca alanı Sakarya İl merkezine 60 km., Taraklı İlçe merkezine 7 km., İstanbul'a 185 km. uzaklıktadır. Havayolu ulaşımı İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen Havaalanları, demiryolu ulaşımı ise 35 km. uzaklıktaki Sakarya İli Alifuatpaşa İlçesindeki demiryolu ile sağlanmaktadır.
Yükseklik: Denizden yüksekliği 560 m. dir.
İklim Özellikleri: İklim açısından geçiş bölgesi olarak değerlendirilen yöre Akdeniz ve Karadeniz (Marmara) iklim özelliği göstermektedir. Yazları sıcak ve yağışlı, kışları ise ılık ve yağışlı geçmektedir.
Tedavi (Endikasyon) Özellikleri: Sağlık Bakanlığı´nca belirlenmiş tedavi özellikleri;hekim kontrolünde banyo uygulamaları şeklinde kronik dönemlerinde; kas iskelet hastalıklarının tedavisinde yardımcı ve tamamlayıcı tedavi unsuru olarak, ortopedik operasyonlar sonrası gibi uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında mobilizasyon çalışmalarında, cerebral palsy gibi hastalıkların tedavisinde rehabilitasyon amacıyla, nörovejetatif distoni gibi genel stres bozukluklarında ve spor yaralanmalarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir.
Termal Su Özellikleri
Kimyasal Özellikler: Akratotermal sular sınıfındadır. Kalsiyum 116-Sülfat 30-Sodyum 25-Hidrokarbonat 580-Magnezyum 5.2-Klorür 11-Potasyum 1.3-Nitrat 1-Alüminyum 1.2-Serbest Karb. 10-Demir 0.41 Radyoaktivitesi: 13-25, Toplam Mineralizasyon: 853.36 mg/lt, Sıcaklık: 41 ºC
Yayla Turizmi
Karagöl Yaylası Taraklı´nın 21 km kuzeydoğusunda Samanlı Dağları´nın uzantısı olan dağlar üzerinde yer alıp deniz seviyesinden yüksekliği 1200 metre dir. Etrafı tamamen çam, kayın, köknar ve meşe ağaçları ile kaplı olan Karagöl Yaylası, 567 hektar genişliğindeki alanıyla, bol oksijenli havası ve soğuk içme sularıyla doğal bir tedavi merkezidir.
İlkbaharda karların erimesiyle sularla kaplanan yayla, nisan ayının ikinci yarısında, sular tamamen çekildikten sonra doğa harikası bir görünüme bürünmektedir. Yaylada her hafta cuma günleri pazar kurulur ve o gün akşama kadar çeşitli şenlikler yapılır. Tamamen ahşaptan yapılmış yayla evleri ilgi çekmektedir. Her yıl yurt içinden binlerce insanımız burada kamp kurup konaklamaktadır.
UZUNLUĞU: 8 km
ZORLUK DERECESİ: 1
ÖZELLİKLERİ: Yürüyüşümüzün başlangıç noktası olan Karagöl yaylasında (1200 r.k.) çam, kayın, meşe ve köknar ağaçları bol miktarda bulunmaktadır. Bol oksijenli havası ve nefis soğuk içme sularıyla her yıl binlerce doğasevenin kamp kurup konakladığı mükemmel bir yayladır. Yaylanın üstünde bulunan kanallar ilkbaharda karların erimesiyle suyla dolmaktadır. Yaylada bulunan evlerin büyük bir bölümü ahşaptan yapılmıştır.
İMKÂNLARI: Yayladaki ahşaptan yapılmış evlerin bazıları, yaz aylarında gelen ziyaretçilere pansiyon olarak kiralanmaktadır.
TAVSİYELER: Yayla üzerinde bir çok küçük yürüyüş rotaları vardır. Yürüyüşe yeni başlayanlar için idealdir. Yaylada her Cuma günü Pazar kurulur. Pazarda alışveriş sırasında mutlaka yüzyıllardan beri sürdürülen ve geleneksel bir el sanatı olan kaşık ustalarının ellerinden çıkmış, şimşir ve kayın ağaçlarından yapılmış kaşıklardan alın. 200´e yakın usta çeyiz sandığından, telefonluğa, resim çerçevesinden, tepsiye, rahleden, ekmek sepetine kadar birçok ürün yapmaktadırlar. Fotoğraf severleri güzel kareler bekliyor. Büyük bir yayla olmasıyla kış aylarında çok kar olacağında tozluk ve hedik kullanılmasını tavsiye ederiz
Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen doğa yürüyüşleri Taraklı Karagöl Yaylası´nda yapıldı
Ayrıca 2009 Yılında Karagöl Mahtumlar Yaylasında yapılan suni karagöl gölü de yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Karagöl yaylasındaki göl piknik yapmak ve kamp kurmak isteyenleri ideal bir manzara ile karşılamaktadır.
Mağara Turizmi
Hark Kanyonu ve Magarası
Taraklı, doğa turizmi açısından, eşine az rastlanır yörelerden biridir. Yüz ölçümünün % 60'ı ormanlarla kaplı olan ilçe, coğrafî yapısıyla, bitki örtüsüyle, tabiat hârikası mesire yerleri olan, Tuzla köyünden başlayan Hark kanyonu ve Magarası, Karagöl Yaylası, Güngörmez Şelalesi, Kemer Köprüsü, Acısu, Hıdırlık Tepesi, Gürleyik Suyu, Belengermesi, Hamza Pınarı, Çile Pınarı, Ak Çeşme ve Çoban Çeşmesi'yle görülmeye değer gerçekten şirin bir Anadolu parçasıdır.
Yamaç Paraşütü Turizmi
Karagöl Yaylası, Taraklı'ya 20 km uzaklıkta. Çanak şeklindeki yayla, karlar eriyince su ile zümrüt yeşilliğin evliliğine tanık olur Arka fonda çam, meşe, kayın, köknar, şimşir, ardıç ağaçları var. Karagöl sadece "yeşilsever"lerin dünyası da değil. Özellikle son yıllarda yamaç paraşütü, kanyoning, yürüyüş ve kamp meraklıları da buraya rağbet ediyor.
Yamaç Paraşütü
Mevkii: Taraklı Karagöl Yaylası
Parkur: Karagöl yayla bölgesinde yükseklik yaklaşık 1100 mt.
Özellikleri: Pist doğal çim, aynı anda 10 paraşüt serilebiliyor. Bu bölgede hakim rüzgar kuzey-kuzeybatı yönlerinde esiyor.
Ulaşım: Geyve Taraklı yolu üzeri İstanbul´dan 205 km, Beypazarı-Nalhıhan-Göynük Eski İpek Yolu Üzeri Ankara´dan 235 km mesafede. 1,5- 2 saatlik bir yolculukla bölgeye ulaşılıyor.
Ekipman: Yamaç paraşütü, Harnes (kuşam tertibatı), yedek paraşüt (Emercensi paraşüt), uçuş kaskı, uçuş tulumu veya eşofman takımı, özel üretim vibram tabanlı (şok emici) yüksek boğazlı özelliği olan bot, telsiz.
Zorluk Derecesi: Başlangıç, orta ve ileri
NÜFUS VE DAĞILIMI |
İlçenin nüfusu azalmaktadır. Bunun sebebi büyük şehirlere göçtür. Ancak 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle ilçemiz az da olsa göç almağa başlamıştır. Yaklaşık olarak nüfusun %50'si köylerde, %50'si İlçe merkezinde yaşamaktadır. Nüfusun % 51 i erkek, % 49 u kadındır.İlçe Belediyesine bağlı olan 4 mahalleden sadece biri (Yenidoğan Mahallesi) İlçe merkezine 6 km. mesafede bulunmaktadır. İlçenin merkezinde yaşayan nüfus toplu haldedir.
2010 Adrese dayalı (ADNKS) nüfus sayımı kesin sonuçlarına göre, Taraklı' nın toplam nüfusu 7.337 'dir. İlçe merkezinin nüfusu 2983, köylerin nüfusu ise 4354'dır. Yıllık nüfus artışı %0 -16.88 'dir.
TARAKLI´DA GEZİLECEK YERLER |
Taraklı Evleri
Taraklı Evleri, uzun yıllar ayakta kalabilmiştir. Üstelik yemyeşil bir doğanın içinde yer almaktadır. Hıdırlık Tepesi ve Taraklı Hisarının yamaçları ile bu iki tepe arasındaki vadide kurulu, Taraklı'ya, Göynük cihetinden gelen dere de ayrı bir güzellik katmaktadır. Tarihi evlerin bazıları 3 asrın üzerindedir. Bu evlerin genel karakteristiği Osmanlı şehir dokusunu oluşturan üç katlı ev biçimidir.
Yunus Paşa Camii
Yavuz Sultan Selim'in Mısır Seferi sırasında Vezir-i Azamı Yunus Paşa tarafından 1517 yılında yaptırılan Yunus Paşa Camii, kubbesi kurşun kaplı olduğundan, halk arasında "Kurşunlu Camii" diye anılır. Yunus Paşa Camii, kare planlı, tek minareli klasik uslupta inşa edilmiş, güzel bir Mimar Sinan eseridir. Cephe duvarları, ince yontu küfeki taşından inşa edilmiş olup, yine küfeki taşından işlenmiş saçak kornişleri ile sonuçlanmaktadır.
Tarihi Han
Taraklı, Bağdat Yolu üzerinde olduğundan kervanların Taraklı'da konakladığı ve yılların hiçbir zaman eskitemediği tarihi han yerli ve yabancı turistlere ben buradayım gelin misafirim olun, dercesine ihtişamıyla Taraklı'nın tarihini anlatır.
Taraklı Sokakları
Tarihi mekanlarımız arasında kalan ve buram buram tarih kokan daracık sokaklar Arnavut Kaldırımı mimarisinde yapılmıştır. Sokaklarda yük taşıyanların dinlenmeleri için dinlenme taşları bulunmaktadır.
Tarihi Hamam
Hamam, ilçe merkezinde, Yunus Paşa Cami'ne yakın bir yerdedir. Hamamın ilk yapıldığı yıllarda, hamamdan çıkan buhar, yakınındaki Yunus Paşa Camii'ni merkezi sistemle alttan ısıtılmasında kullanılmıştır. Osmanlı döneminden kalma tarihi bir hamamdır. Ayrı bölümlerde eski ve yeni iki havuzu var. Huzur dolu ortamında, doğanın içinde şifalı sularla yapılan kürlerden sonra kendinizi iyi hissetmemek imkânsız.
Çınar Ağacı
İlçenin Yusuf Bey Mahallesi'nde 7 asırlık çınar ağacı Osmanlı Kültürünü gelecek nesillere aktarmaktadır. Osmanlı devleti topraklarına kattığı her yerleşim yerine çınar ağacı dikme geleneğinin Taraklı'da da sürdürmüştür. Asırlık çınar ağacı büyük bir yangın tehlikesi geçirmiş, ancak çok büyük bir zarar görmeden kurtarılmıştır.
Hisar
İlçenin savunulmasında stratejik öneme sahip olan "Hisar Tepesi"tarihi kalıntılar olan su sarnıçları ile ilçenin kalesi görünümündedir. Hisar tepesi'ndeki iki su sarnıcı MÖ..1000- MÖ..2000 yılları arasını tarihlemektedir.
Su Değirmeni
Akarsuların başında kurulmuş, su enerjisini dönel hareket enerjisine çeviren çark sisteminden güç alarak dönerek öğütmeye yarayan; halk dilinde "Kara Değirmen" olarak anılan, beş taşlı veya iki taşlı su değirmeni köylüler tarafından günümüzde de kullanılmaktadır.
TARAKLI´DA NEREDE NE YENİR? |
Sakarya'nın Taraklı İlçesi'nde lokantaların birinde durup yöresel keşkek ve nohutlu et yemek uzun yoldan gelenler için bir zevk olacaktır.
Bunun yanı sıra Taraklı'nın kendisine özgü bir tatlısı olan Uhut da damaklarda farklı bir tat bırakabilir. Bunun yanı sıra bölgede Anadolu yemeklerini ustaca yapabilen birkaç restoran da mevcut.
Böylesine doğal bir ilçede yediğiniz her şey, içtiğiniz su bile damağınızda farklı bir tat bırakmaktadır. Keşkek, yaprak dolması, hamur işleri vs. Ama başka yerlerde bırakınız yemeyi belki adını bile duymadığınız bir tatlısı var Taraklı'nın; UHUT.
Bir de köpük helvası var. Köpük Helvası Taraklı'nın çevresindeki diğer yöreler de biliniyor. Çöğen kökü, yumurta, şeker ve glikozla yapılıp içine tahin katılarak yeniyor. Ama Uhut çok uzaklardan gelip, Taraklı'larca tanıtılmış bir tatlı. Ve hiç aklınıza gelmeyen besin maddeleleriyle şeker katılmadan yapılıyor.
Geçtiğimiz günlerde Sakarya Valiliğince yapılan yemek yarışmasındaki tatlılar bölümünde Uhut 3.lük aldı.
Uhut tatlısı tarifi
Buğday ve sudan yapılan Uhut bir tatlı türüdür. Hiçbir tatlandırıcı kullanılmadan yapılan, tadını ve lezzetini kendi kıvamından alır. Yapılması uzun sürdüğü ve yorucu olduğu için özel günlerde yapılır. Uhut yapılırken 18 litrelik teneke tabanından çiviyle 15-20 yerinden delinir. Delinen teneke yarısına kadar buğdayla doldurulur. Güneş ışığı almayan loş bir yere ıslatılarak bırakılır. İki günde bir ıslama işine devam edilir. Her ıslamadan önce buğday iyice karıştırılır. Buğday çimlenmeye başladığı zaman teneke dolmaya başlar. Çimlenme ilerledikçe buğday topaklanmaya başlar. Buğdayın topaklanmaya başlamasıyla birlikte ufalanarak bez üzerine serilir. Ufalanarak birbirinden ayrılan buğday yeniden tenekeye alınıp, ıslatılmaya devam edilir. Bu işlem 15 gün kadar sürer. Bu zaman zarfında buğday tanelerinin saçak kökleri ve filizleri 4-5 santimetre. kadar uzar.
Saçak kökleri ile filizleri beyaz olur. Saçak kökleri ve filizleri yeşillenirse uhut acımtırak olur ve tat özelliğinden uzaklaşır. Yeşerme başlamadan yani olgunlaşan çimler bir tokmak veya yuvarlak bir taş ile dövülerek ezilip suyu alınır. Elde edilen bu suya çok az bir miktar su katılarak, büyük bir kap içerisinde kaynatılmak üzere ateşin üzerine konur. Kaynamaya başlayınca çok katı olmayacak biçimde un ilave edilerek karıştırılmaya başlanır. Kaynatma işi sıvı halde bulunan bu karışımın koyulaşmasına kadar devam eder. Koyulaşmaya başladığı zaman üzeri sakızlanmaya başlar. Bu safhadan sonra artık kıvamını almaya başlamıştır. Kıvamını alan uhut koyu kahve rengini alır. Uhut 15 dakika daha ateşte tutulduktan sonra, ateşten indirilerek soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra kavanozlara doldurulup, kahvaltılarda ekmeğe sürülerek yenir.